9 Haziran 2009 Salı

insanoğlu

ah insanoğlu
hangi haykırışlarda sessizliğe gömüldüysem
bağırıyorum sandınız!
oysa duyduğunuz kendi iniltinizdi
o sesi yok saydınız!

Hüseyin MAVİCE

kadınım

sen varsın
sen ki bir rüyasın
en güzeli düşlerimin
bir baharsın
hayaller ülkesinin

sen varsın
gecenin en derininde bile
en derin uykularımdaki
gözlerimi dünyaya açtıran
yarsın

ruhum nefessiz kaldı
nefesin yokken tenimde
bir yokoluştayım
sevdanın en iç bölgesinde
gülüşünü özledim bitanem
o en tatlı sesini
ve bana
seni seviyorum deyişini

gözlerin gözlerimin önünde
şimdi o denizde boğulmak istiyorken bir de
ışıldıyor her yanım
yanmışım ben
yok mu bir duyanım
sen kokuyor her yanım
bitanem
herşeyim
yarim
kadınım

Hüseyin MAVİCE

bugün-II

bugün
sen daha şen
ben daha sen
gözlerinde sevincin ıslaklığı
martı sesleri kulaklarında
okyanus mavisi bakışlarında
gördüğüm ben, sen kadar
sen kadar dünyam
ve tek hülyam
sen

Hüseyin MAVİCE

bugün-I

bugün
hergünden farklı bir gün
ve sen
hergünden daha güzel
yaşamaya hevesim sen kadar
sen dünya kadar
dünyam zaten sen
dün geçti sevdiğim
ve bugün
hergünden farklı bir gün
hergünden daha güzel
herşey
sen

Hüseyin MAVİCE

22 Mayıs 2009 Cuma

üçgenle yamuğun masalı

bir yuvarlak en köşede yaşamak istedi
ne kadar istedi ise o kadar beceremedi
bir üçgen köşeden nefret ederdi
ne yaparsa yapsın oraya düşerdi
cezbediciydi köşe ve tiksindirici
arayan bulmadı onu
bulansa aramadı
berraklaştı köşe ve bulandı
sonrası çığlığıydı sesizliğin
ve yakarışı serzenişlerin
üçgen kabullendi köşeyi
yuvarlak döndü durdu
en sonunda ise
şekilsiz bir yamuk oldu

Hüseyin MAVİCE

aşk yakar

kırılmasın o güzel gönlün
darılmasın ne olur
bir sessizliğe gömülmesin çığlıkların
haykırışların gönlümde duyulur
depremler yaratıyorsun benliğimde
ben sende eriyorken hem de
çift bile diyemiyorken ben bize
biz biriz sevdiğim anla ne olur
varlığınla varoldum
varlığında yokoluyordum
ve şu an sensizlikten
kavruluyorum

sevdiğim anla ne olur
seni çok seviyorum
bir yorum değil bu
varoluşun en saf hali
ve İsanın dediği gibi
tanrı: sevgidir sevgi

köşeleri yoktur yuvarlağın
ben içi boş bir çember
sevgin doldurur içimi
ve daire olur biçimi

köşeleri yoktur yuvarlağın
sevgimin sınırı olmadığı kadar
ve aşk yakar


Hüseyin MAVİCE

dönüş

tam dönüş yapmak tehlikelidir
yarım kadar
biri aksi istikamet
diğerinde aynı acılar var

Hüseyin MAVİCE

hoşçakal

arkadaşım
ardımdan üzülmeyesin
sana arkadaş da diyemem
sen kardeşten ötesin
gidiyorum buralardan bilesin
ve unutma
intihar bir ölüm değildir
çünkü hiçbir ölüm seçim değildir

seçimler seçimler seçimler
ruhumuzu parçalamadık mı yıllarca
kanamadı mı gönlümüz hiç
bir bedendik bütün gözüken
fakat içimiz
hiçimizdi hiçimiz
ben seçimi yapmışım çoktan
ki biliyorken çocukluktan
vakit gelmiş farkettim
gidiyorum buralardan
intihar bir ölüm değildir
çünkü hiçbir ölüm seçim değildir

kal desen de kalamam bilirsin
ne cennete gideceğim diyeceğim
ne de
ne ben bir arı olurum
sen bir çiçek
ne olacaksa olacak bilinmez
göreceksem göreceğim
yokoluşsa zaten hiç bilmeyeceğim

intihar bir ölüm değildir
çünkü hiçbir ölüm seçim değildir
hoşçakal

Hüseyin MAVİCE

meleğim

dünyaya gözlerimi açtığım an kadar
berraklaştı ruhum
seni ilk gördüğümde öldüm
ve yeniden doğdum
işte bu yüzden
hiç günahım yok benim
bir bebek kadar masum
çocuk kadar mutluyum
misalidir senli anlarım cennetin
cehennem mi?
gönlümde olmadığın bir anı
hiç bilmediğim meleğim

Hüseyin MAVİCE

asma srog erg

kafka
ne anladı ne sevdi seni
tiksindiği kadar kendinden
dökülür müydü ağızdan o cümleler
boşalır mıydı bendinden
yalnızlığa hep sitem
oysa arthur kavramışken
spinozanın kendiliğinden gelen
acısına nietzche ortak olurken
kafka ne anladı ne sevdi seni
tiksindiği kadar kendinden
bir greg idin kendinleyken
sonra çiftlendin
kavrayamadı bildiğini düşünen
greg "or" samsa
hangisiydin sen
yoksa ben mi
ben mi tersten giden
asma srog erg

Hüseyin MAVİCE

17 Nisan 2009 Cuma

ilham perisi

sen geldin
bir mateme gebecesine ölümlerde
her nefeste yeni bir erguvan
açtı gözlerimin önünde
dünya mı hızlı dönüyor
vakit mi yavaşladı ne

sen geldin
akasyanın anlamını bildim
çok zaman olmuştu öğrendiğim
güzellik incelik ve zarafet
anlamına büründü nihayet
akasya pembe beyaz ellerin
beyzadeler diz çöker önünde
eşsiz dilberin

sen geldin
martılar daha bir martı oldu gözümde
her simit lokmamı paylaşıyorken hem de
mor bir leylak hayalimin önünde
aşık olmuşken ben ilk görüşte

sen geldin
bir melekotuna müptela oldum
her nefesi çekerken içime
yokoluyordum
bir dilberin gözlerinde
ilhamlar yağıyor ilhamlar
bir periye ne hacet
zaten en güzeli
gözlerimin önünde

Hüseyin MAVİCE

25 Mart 2009 Çarşamba

dilberim

bir göz vuruşunla olur insan
hak ile yeksan
o nasıl bakıştır dilberim
göğü titreten suyu yakan
kendimi kendi girdabında boğduran
bir göz vuruşunla ölür insan
ve anlar insan olan

ay ışığı yansıması değildir yakamoz
sevda ateşim de bir kıvılcım değil
bilesin o kendinden harlı
bilmiyorsun gönül değildir bir yap-boz
kırılışı kanlı olur kanlı
ay ışığı yansıması değildir yakamoz
küle dönmüş yangından bedenim
bir dokunuşla istersen gel de boz

Cemal Süreya adının bir harfini attı
elma yedirdi şiirlerindeki kadınlara
bende atacak bir harf de yok
canıyla besledi hüznün kuşlarını
sende kalmış canım benim
bende artık o da yok

kendi girdabımda boğuluyorum
aşk diyorlar ama bence cinayet
intihar dersin bilirim sorsam sana
hem oldum hem öldüm ben
senin o bir göz vuruşunla
tüm harflerini attım adımın
ben yok artık herşey sen
izi mukaddesdir mabedimde
attığın her adımın
dilberim bir bilsen

Hüseyin MAVİCE

hiç gitme sen

çıkıp gelsen şimdi
ve getirsen yüreğini
bir yaşamak olsa
içinden taştığımız
ellerini de getirsen
ki ellerin güzel
oysa yaşamak
bir sigaranın kibrit alevine
uzak olduğu kadar uzak

çıkıp gelsen şimdi
ve birlikte düşlerini
sonra hepsini yaksak
yeni hayaller kursak
içinde olduğumuz
dünyaları yaratsak
gözlerini de getirsen
ki gözlerin güzel
oysa yaşamak
bir sigaranın kibrit alevine
uzak olduğu kadar uzak

çıkıp gelsen şimdi
ve hiç gitmesen
o kibritle eski dünyamızı yaksak
ışığında gözlerine bakıp
aleviyle ısınıp
sigarayı yaksak
ve yansak

Hüseyin MAVİCE

bir bilsen

sevgili
bir bakışın vardır senin
senin bile bilmediğin
tanrı çıksa karşıma
ve dese ki
bu bakış uğruna yarattım varlığı
inanırım
bir gülüşün vardır senin
senin bile bilmediğin
baharı getiren
yaşama can veren
bilirim

sessizlikte senin sesin
karanlıkta ışığı gözlerinin
dokunduğum herşeyde tenin
sana sarıldığım gece gibi
hissederim

sevgili
cansuyu verdin ruhuma
bir çizgi çektin ufkuma
çizgi sen ötesi sen gerisi sen
ne var ise gördüğüm dünyada
herşey sen
bir bilsen

Hüseyin MAVİCE

bir düşte ölmek

geçer mi hayallerle bir ömür
yirmi ikiyi eksilttik şimdiden
ömürden artık iki yirmi
ve uykular bölünür

şekilsiz düşler raddesinde
istem yaratımsa bir de
hayat denen bu sahte düşte
diyorlar ki düş de ölme

hayal kırıklıkları artıkları hayatın
kesmez mi gönlü değdiği yerden
ve "artık" demeyi bırakmak da istesen
keşkeler yol verir mi

bir yol düşlüyorum
ne düşmek var ne de yürümek
yol var sadece ve ben
yaptığım tek eylem gülmek
ve bir düşte ölmek

Hüseyin MAVİCE

adem ile havva

içime çekerken her iç nefesini
parçalanıyor içim
kaybederken şeklini her biçim
gözlerimde resmi senin

bir uğultuysa yaşamak
sessizliğe teslim diyarlarda
yar bil ki tek hisim
kulağımda çınlayan sesin

ve tanrı yarattı dişiyi
kovulduysam cennetten bunun için
peki değmez mi duymaya o sesi
parçalansa da içim

Hüseyin MAVİCE

10 Mart 2009 Salı

sevgilisi olup kur yapanlar üzerine

bir hengamedir yaşamak
nice şey saklarız
sakınmadıklarımızın ardına
iki birden küçüktür
çoğu zaman
sevgilerimiz sevdalarımız
günden güne küçük

bir safsatadır yaşamak
nice yalanlar söylemişlerdir
doğruların ardına
çoğu zaman
hem de yüzümüze baka baka
yalanlarınız yaralarınız
günden güne büyük

bir yaşayamamaktır yaşamak
nice bakış atılmıştır size
elde etme sevdasına kurban bedenler
nice edalı gülüşler
ve her biri biriyle beraberdir
aslında hep yanlış anlayan siz
gözler yalan söylemez!
aldanışlarınız aldatışlarınız
günden güne hüzün

Hüseyin MAVİCE

12 Ocak 2009 Pazartesi

Bir Küçük İnsan

bir küçük insan
büyüklüğünü gördü aynada
öldüğünü de görmedi değil
söyleyemedi
sustu sonra
şimdiye vardı ardı sıra
kaç söz etti bilinmez

bir küçük insan
uzandı büyük yatağına
rengarenk düşleri boyadı odayı
oradaydı en mahrem sırları
ve küskünlükleri hayata
ederi nedir bilinmez

bir küçük insan
kocaman bir ağzı vardı
kocaman kulaklar cabası
kafası zaten büsbüyük
küçük kafalı büyük insanların aksine
ağlıyordu sessizce
sonu hiç bilinmez

bir küçük insan
büyük insanların yanında
ve hepsinden büyüktü aslında
nev-i şahsına münhasır
bir şahaserdi
yaşamın koynunda

nefes alıyor
nefes alıyor
ve yaşıyordu hayatta
hayatta olanlar gibi
olmasa da

Hüseyin MAVİCE

8 Ocak 2009 Perşembe

Ölümlerde Doğmak

yitirdim ömürden şimdiye kadar olan günleri
ağzım bir namludan çıkan mermi kadar ıslak
buharını tüketiyorum gençliğimin kendimsiz gecelerde
yarım hecelerde öğrendim adımı
bir mateme gebecesine
ve geberircesine elemlerde

sıcaklığımı güneşten aldım ve eksik artık
üzgünüm yetim çocuklar dünya bu yüzden karanlık
yanarım şimdi ben yanarım da bilinmez
elbet patlayacak volkanım
bir kuşun kalbinde duydu kendim kendi sesini
bensizliğimde içime çekerken iç nefesimi

bir sigaraya bin orman yaktım
yüreğim hala kızıl
bu ıssız diyarlarda bir başıma
kendimden bile uzak
konuşurken susardım
ve ağzım
bir namludan çıkan mermi kadar ıslak

bir mateme gebecesine
ve geberircesine elemlerde
kimseler bilmese de
doğardım ölümlerde

Hüseyin MAVİCE

6 Ocak 2009 Salı

DEVRİM

"bir usturanın akıttığı kan
iki defa aynı yerden akmaz
yol bir değildir
gidilen artık gitmiştir"

DEVRİM

tüm devrimler kendi içime
kaç ihtilal yaptı isem kanlı
ulaşmadı istediğim biçime
bir yolu vardı ise bilemedim
ve varamadım kendi hiçime
hep ben oldu yok sandığım
ben varsa yokluğun işi ne
gidiyorum lanetli bir evrenden
tılsımlı bir evrene
ve beynim hala işler vaziyette
peki ya ruhum o nerede
kalbimi sökmüştüm bir gece
bulamadım
parçaladım herşeyi kan aktı
toplayamadım
yol bir sanmıştım
değilmiş
ve gidilen gitmiştir

Hüseyin MAVİCE